DIKKAT! Paraniz internet yüzünden azaliyor!
Bu yazı, internet yüzünden cebinizdeki, bankanızdaki paranın nasıl olup da değerinin azaldığını anlatıyor.
Internet diye birşeyin ismi bilindiğinden beri internete bağlı bir kişi olarak fikirlerimi sunmak istiyorum. Okur, iletirseniz sevinirim.
Internet, çağın buluşu, hayatımızı değiştiren, bilgisayarları işe yarar hale getiren, iletişimimizde çığır açan, bu tip e-postalar ile fikirlerimizi paylaştığımız, neredeyse sonsuz bilgi kaynağı... Herşeyden önce bu millerlerarası haberleşme ağını kuranlara teşekkür edelim. Kullanması ne kadar güzel ve ucuz. Bizim için ucuz ama? Aması ne?
Amasını anlamak için Internet’in nasıl çalıştığını biraz kavramamız gerekiyor. Ben size yardım etmeye çalışacağım (tabii bilmeyenlere). Türk Telekom, evlerimize, iş yerlerimize interneti eskiden olduğundan çok daha hızlı bir şekilde ADSL ile bağlıyor. Biz ise bu bağlantıları kullanarak internet sitelerinde geziyor, e-posta gönderip alıyor, bankacılık işlemlerimizi yapıyoruz. Evimize gelen telefon hattı üzerinden dijital olarak sıfırlar birler gidiyor geliyor. Örnek olarak en çok sevdiğiniz, dünyamızı değiştiren, her arama yaptığımda bu sistemi dizayn eden kişilere hayranlık duyduğum arama motoru google’ı örnek alalım. Sitenin ismini yazdınız gönderdiniz. Bilgisayarınız o sitenin nerede olduğunu bulup, o sitenin olduğu sunucu ya da sunucu bilgisayarlarından kendi bilgisayarınıza çekmeye başlıyor. Çektikçe ekranınızda beliren google sitesi üzerinde istediğiniz aramayı gerçekleştiriyorsunuz. Bu bilgileri Google’ın Amerika’daki bilgisayarlarından internet üzerinden size doğru akıyor. Bu bilgiler Amerika’dan Türkiye’ye akıyor. Dikkat! Bu bilgiler Amerika’dan Türkiye’ye İTHAL EDİLİYOR. Çünkü, her çektiğimiz data için Türkiye, Amerika’ya para ödüyor. Ya da bağlantı sağladığı yurtdışı şirketlerine ödüyor. Tamam bu normal, madem bilgi alıyoruz parasını ödeyeceğiz. Buraya kadar herşey normal.
Internet’in limitsiz tarifeleri 2 Mbit için 69 YTL. Internet’ten data çekmek için bu ücretleri ödüyoruz. Türk Telekom’da bunlardan yurt dışı bağlantı ücretlerini ödüyor. Her gün gittikçe artan trafiği ithal etmesi gerekiyor. Ama bu kadar ithal etmesine gerek yok?
Eğer Türkçe içeriği olan siteleri yurt içindeki sunucular içinde tutsak, bu trafik ithal edilmeden direk bilgisayarlarımıza gelse, hem hızlı hem de bedava olmaz mı? Neden olmuyor?
1. Türk Telekom’un fiyat politikası gereği Türkiye’den bu tip hizmet vermeye çalışan cengaver’ler devamlı olarak baltalanıyor. Türk Telekom, ADSL kullanıcılarına sattığı fiyatın hemen hemen 2 katı fiyatla, Türkiye’den internet sitesi yayınlayanlara hizmet satıyor. O zaman Türkiye’den bu hizmeti vermek çok daha pahalı oluyor. Onun için web siteleri sahipleri ve web sitesi yayıncı kuruluşlar yurt dışından sunucu kiralayarak bu hizmeti alıyorlar.
2. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB, youtube’u kapatan kurum olarak bilinir) Türkiye’den hizmet vermekte olan kurumlara, GERÇEKLEŞMESİ İMKANSIZ ÜSTÜ yaptırımlar uyguluyor. Bu yaptırımlara maruz kalmak istemeyen internet yayıncısı kurum ve kişiler yurt dışından hizmet alarak bir şekilde bu sorumluluktan kaçıyorlar.
3. Türk mahkelemelerindeki bilirkişi ve savcılardan ancak bir kaç tanesi sistemin nasıl işlediğini biliyor. Bundan dolayı, Türkiye’den hizmet vermekte olan yayıncılar, kendisinin hiç bir sorumluluğu olmamasına rağmen hakkında açılan davalardan yılıp hizmetlerini yurt dışı bilgisayar merkezlerinden alıyorlar.
4. TİB’in herhangi bir şikayet anında kapattığı sitelerden olmamak için web sitesi sahipleri yurt dışından hizmet alıyorlar. Yurt dışından hizmet alındığında, kullanıcılar sadece ufak bir ayarla bu yasaklı siteleri açabiliyorlar.
5. Elektrik ücretleri Tüm dünyadakinden kat be kat be kat kat pahalı. Bir bilgisayarın 24 saat elektrik şebekesine takılı olmasının ücreti Türkiye’de 28 € (avro) J Avrupada 4 € (avro) puf. Bu ücretleri ödemek istemeyen internet yayıncı kuruluşları yurt dışından hizmet alıyorlar.
Bunlardan dolayı neden para kaybediyoruz?
1. Yurt dışında yayınlanan sitelerin trafiği yurt dışından geldiği için bu veri trafiğini ithal ediyoruz. Hem Türk Telekom fazladan para ödüyor hem de YTL’lerimiz boşu boşuna uçup gidiyor.
2. Bu hizmetleri yurt dışından alan Türkler, kredi kartları ile yurt dışına ödeme yapıyor. Bu ödemeler dolayısı ile Türkiye’den para çıkıyor. YTL’lerimiz boşu boşuna uçup gidiyor.
3. Yurt dışından hizmet alındığında, bu hizmetler için KDV ödenmiyor. Devlet KDV’den oluyor para kaybediyor
4. Yurt dışından hizmet alındığından gelir vergisi oluşmuyor. Devlet gelir kaybediyor. Yurt içinden bu tip bir hizmet alındığında KDV ödeniyor, vergi ödeniyor.
Ya başka kaybettiklerimiz?
1. Bilgilerimizi, sitelerimizi yabancı bir ülkede tutuyoruz. Güvenliğimiz ne olacak?
2. Siteler daha yavaş açılıyor. Ama biz sabırlı bir milletiz. Beklemesini biliriz değil mi? Zaten internet yavaş! DOĞRU DEĞİL!!!. Evlerimizdeki internet bir çok yabancı ülkedekinden daha hızlı. Sadece bilgileri hep yurt dışından yüklediğimiz için bize yavaş geliyor. Niye banka siteleri, Türk gazeteleri hızlı açılıyor o zaman?
3. Onurumuz ne olacak? Sitelerini bile yurt dışında tutan ülke olarak fes’imizi yurt dışında ürettiğimiz günden ne farkımız var?
Bir avuç cengaver, vergi veriyor, müşterilerine kdv ödettiriyor ve daha pahalıya satıyor. Her ay zam gelen elektrik faturalarının hesabını müşterilerine vermeye çalışıyor. TİB’in yaptırımlarının imkansız olduğunu, daha mantıklı şekilde internet’in denetlenebileceğini anlatmaya çalışıyor. Mahkemelerde şüpheli olarak savcıların karşısına çıkıp, ÜCRETSİZ-EK-BİLİRKİŞİ gibi bir kimliğe bürünmeye çalışıyorlar. Kendilerince hukuk sistemine yardımcı olmaya çalışıyor ama bakıyorlar ki mahkemelerde adlarının yanında “ŞÜPHELİ” yazıyor.
Almanya’da , Fransa’da ve birçok avrupa ülkesinde özellikle ücretler düşürülerek internet trafiği yurt içinde tutuluyor. Biz daha mı az ülkemizi düşünüyoruz?
Ben diğer kişilerin yazdığı gibi, yok “Bu hükümet şöyle”, “eski hükümet şunu yaptı da oldu” gibi agresif ve taraflı cümleler kurmayacağım. İnancım şudur ki, her yeni hükümet, kendi inandığı doğrularla (dikkat edin kendi inandığı yolda) en iyisini ve doğrusunu yapmaya çalışıyor. Baştakilerin kötü niyetli olduğunu hiç bir zaman zannetmiyorum. Ancak bilgisiz ve konudan habersiz insanların gereksiz mevkilere gelmesi nedeniyle bizim paramız azalıyor. Bu kişiler ya kendilerini eğitecek ya da eğitimli kişilere yerlerini bırakacak. Başka çaresi yok! Ve.... Bunca intenet trafiğini İTHAL ettiğimiz için Türk Lirası değer kaybediyor. Bu daha önce de böyle idi, şimdi de böyle...
Bunu değiştirmek için yetkilileri uyarmalıyız. Türkiye’deki interneti ayakta tutmaya çalışan bir avuç cengavere destek vermeli, daha pahalı da olsa internet sitelerini yurt içinde tutmalıyız.Cebimizdeki paranın değerini korumalıyız.
Internet diye birşeyin ismi bilindiğinden beri internete bağlı bir kişi olarak fikirlerimi sunmak istiyorum. Okur, iletirseniz sevinirim.
Internet, çağın buluşu, hayatımızı değiştiren, bilgisayarları işe yarar hale getiren, iletişimimizde çığır açan, bu tip e-postalar ile fikirlerimizi paylaştığımız, neredeyse sonsuz bilgi kaynağı... Herşeyden önce bu millerlerarası haberleşme ağını kuranlara teşekkür edelim. Kullanması ne kadar güzel ve ucuz. Bizim için ucuz ama? Aması ne?
Amasını anlamak için Internet’in nasıl çalıştığını biraz kavramamız gerekiyor. Ben size yardım etmeye çalışacağım (tabii bilmeyenlere). Türk Telekom, evlerimize, iş yerlerimize interneti eskiden olduğundan çok daha hızlı bir şekilde ADSL ile bağlıyor. Biz ise bu bağlantıları kullanarak internet sitelerinde geziyor, e-posta gönderip alıyor, bankacılık işlemlerimizi yapıyoruz. Evimize gelen telefon hattı üzerinden dijital olarak sıfırlar birler gidiyor geliyor. Örnek olarak en çok sevdiğiniz, dünyamızı değiştiren, her arama yaptığımda bu sistemi dizayn eden kişilere hayranlık duyduğum arama motoru google’ı örnek alalım. Sitenin ismini yazdınız gönderdiniz. Bilgisayarınız o sitenin nerede olduğunu bulup, o sitenin olduğu sunucu ya da sunucu bilgisayarlarından kendi bilgisayarınıza çekmeye başlıyor. Çektikçe ekranınızda beliren google sitesi üzerinde istediğiniz aramayı gerçekleştiriyorsunuz. Bu bilgileri Google’ın Amerika’daki bilgisayarlarından internet üzerinden size doğru akıyor. Bu bilgiler Amerika’dan Türkiye’ye akıyor. Dikkat! Bu bilgiler Amerika’dan Türkiye’ye İTHAL EDİLİYOR. Çünkü, her çektiğimiz data için Türkiye, Amerika’ya para ödüyor. Ya da bağlantı sağladığı yurtdışı şirketlerine ödüyor. Tamam bu normal, madem bilgi alıyoruz parasını ödeyeceğiz. Buraya kadar herşey normal.
Internet’in limitsiz tarifeleri 2 Mbit için 69 YTL. Internet’ten data çekmek için bu ücretleri ödüyoruz. Türk Telekom’da bunlardan yurt dışı bağlantı ücretlerini ödüyor. Her gün gittikçe artan trafiği ithal etmesi gerekiyor. Ama bu kadar ithal etmesine gerek yok?
Eğer Türkçe içeriği olan siteleri yurt içindeki sunucular içinde tutsak, bu trafik ithal edilmeden direk bilgisayarlarımıza gelse, hem hızlı hem de bedava olmaz mı? Neden olmuyor?
1. Türk Telekom’un fiyat politikası gereği Türkiye’den bu tip hizmet vermeye çalışan cengaver’ler devamlı olarak baltalanıyor. Türk Telekom, ADSL kullanıcılarına sattığı fiyatın hemen hemen 2 katı fiyatla, Türkiye’den internet sitesi yayınlayanlara hizmet satıyor. O zaman Türkiye’den bu hizmeti vermek çok daha pahalı oluyor. Onun için web siteleri sahipleri ve web sitesi yayıncı kuruluşlar yurt dışından sunucu kiralayarak bu hizmeti alıyorlar.
2. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB, youtube’u kapatan kurum olarak bilinir) Türkiye’den hizmet vermekte olan kurumlara, GERÇEKLEŞMESİ İMKANSIZ ÜSTÜ yaptırımlar uyguluyor. Bu yaptırımlara maruz kalmak istemeyen internet yayıncısı kurum ve kişiler yurt dışından hizmet alarak bir şekilde bu sorumluluktan kaçıyorlar.
3. Türk mahkelemelerindeki bilirkişi ve savcılardan ancak bir kaç tanesi sistemin nasıl işlediğini biliyor. Bundan dolayı, Türkiye’den hizmet vermekte olan yayıncılar, kendisinin hiç bir sorumluluğu olmamasına rağmen hakkında açılan davalardan yılıp hizmetlerini yurt dışı bilgisayar merkezlerinden alıyorlar.
4. TİB’in herhangi bir şikayet anında kapattığı sitelerden olmamak için web sitesi sahipleri yurt dışından hizmet alıyorlar. Yurt dışından hizmet alındığında, kullanıcılar sadece ufak bir ayarla bu yasaklı siteleri açabiliyorlar.
5. Elektrik ücretleri Tüm dünyadakinden kat be kat be kat kat pahalı. Bir bilgisayarın 24 saat elektrik şebekesine takılı olmasının ücreti Türkiye’de 28 € (avro) J Avrupada 4 € (avro) puf. Bu ücretleri ödemek istemeyen internet yayıncı kuruluşları yurt dışından hizmet alıyorlar.
Bunlardan dolayı neden para kaybediyoruz?
1. Yurt dışında yayınlanan sitelerin trafiği yurt dışından geldiği için bu veri trafiğini ithal ediyoruz. Hem Türk Telekom fazladan para ödüyor hem de YTL’lerimiz boşu boşuna uçup gidiyor.
2. Bu hizmetleri yurt dışından alan Türkler, kredi kartları ile yurt dışına ödeme yapıyor. Bu ödemeler dolayısı ile Türkiye’den para çıkıyor. YTL’lerimiz boşu boşuna uçup gidiyor.
3. Yurt dışından hizmet alındığında, bu hizmetler için KDV ödenmiyor. Devlet KDV’den oluyor para kaybediyor
4. Yurt dışından hizmet alındığından gelir vergisi oluşmuyor. Devlet gelir kaybediyor. Yurt içinden bu tip bir hizmet alındığında KDV ödeniyor, vergi ödeniyor.
Ya başka kaybettiklerimiz?
1. Bilgilerimizi, sitelerimizi yabancı bir ülkede tutuyoruz. Güvenliğimiz ne olacak?
2. Siteler daha yavaş açılıyor. Ama biz sabırlı bir milletiz. Beklemesini biliriz değil mi? Zaten internet yavaş! DOĞRU DEĞİL!!!. Evlerimizdeki internet bir çok yabancı ülkedekinden daha hızlı. Sadece bilgileri hep yurt dışından yüklediğimiz için bize yavaş geliyor. Niye banka siteleri, Türk gazeteleri hızlı açılıyor o zaman?
3. Onurumuz ne olacak? Sitelerini bile yurt dışında tutan ülke olarak fes’imizi yurt dışında ürettiğimiz günden ne farkımız var?
Bir avuç cengaver, vergi veriyor, müşterilerine kdv ödettiriyor ve daha pahalıya satıyor. Her ay zam gelen elektrik faturalarının hesabını müşterilerine vermeye çalışıyor. TİB’in yaptırımlarının imkansız olduğunu, daha mantıklı şekilde internet’in denetlenebileceğini anlatmaya çalışıyor. Mahkemelerde şüpheli olarak savcıların karşısına çıkıp, ÜCRETSİZ-EK-BİLİRKİŞİ gibi bir kimliğe bürünmeye çalışıyorlar. Kendilerince hukuk sistemine yardımcı olmaya çalışıyor ama bakıyorlar ki mahkemelerde adlarının yanında “ŞÜPHELİ” yazıyor.
Almanya’da , Fransa’da ve birçok avrupa ülkesinde özellikle ücretler düşürülerek internet trafiği yurt içinde tutuluyor. Biz daha mı az ülkemizi düşünüyoruz?
Ben diğer kişilerin yazdığı gibi, yok “Bu hükümet şöyle”, “eski hükümet şunu yaptı da oldu” gibi agresif ve taraflı cümleler kurmayacağım. İnancım şudur ki, her yeni hükümet, kendi inandığı doğrularla (dikkat edin kendi inandığı yolda) en iyisini ve doğrusunu yapmaya çalışıyor. Baştakilerin kötü niyetli olduğunu hiç bir zaman zannetmiyorum. Ancak bilgisiz ve konudan habersiz insanların gereksiz mevkilere gelmesi nedeniyle bizim paramız azalıyor. Bu kişiler ya kendilerini eğitecek ya da eğitimli kişilere yerlerini bırakacak. Başka çaresi yok! Ve.... Bunca intenet trafiğini İTHAL ettiğimiz için Türk Lirası değer kaybediyor. Bu daha önce de böyle idi, şimdi de böyle...
Bunu değiştirmek için yetkilileri uyarmalıyız. Türkiye’deki interneti ayakta tutmaya çalışan bir avuç cengavere destek vermeli, daha pahalı da olsa internet sitelerini yurt içinde tutmalıyız.Cebimizdeki paranın değerini korumalıyız.
Yorumlar