itech

Kısa açıklamalarıyla A’dan Z’ye kullandığım Chrome eklentileri: * AdThwart: İstenmeyen içerik engelleyici. Sitelerde sevmediğiniz bölümü görmemenizi sağlar. * Allow right click: Sağ tuşu engelleyen sitelere kıllık yapar. * Analytics kapsamı dışında kalma etkisi: Adı üstünde Google Analytics’e gezinme verilerini göndermez. * Autopagerize for Chrome: Mesela Google arama sonuçlarını yeni sayfa açmaya gerek kalmadan aşağıya doğru kendiliğinden açar. * AutoScroll: Fare orta tuşuyla yukarı aşağı gezinme kolaylığı. * Bubble translate: Kelimeyi seçersiniz ve ayarladığınız siteden çevirisini gösterir. * Chrome Notepad: Not almak için kullanışlı. * Chrome SEO: Sitelerle ilgili verilere ulaşmak için faydalı. * Chromed Bird: Twitter kullanıyorsanız durum güncellemesi için. * CssViewer: Sayfa css bilgisi. * Delicious Bookmarks: Çok özellikli değil ama sayfaları eklemek için kısayol tuşu. * Facebook Fixer: Fotoğraflar üzerinde bekleyince büyütüyor.

Merhaba Arkadaşlar, Birçok işlemi yaparken internete bağlı olmamız gerekiyor!!! 1-) Root Şifresi Belirleme; 2-) Compiz (Efektler) 3-) Ekranın Videosunu çekip Kayıt Etme; 4-) Google Chrome Kurulumu 5-) MSN 6-) Winrar 7-) Linux Altında Film Oynatıcı 8-) Firefox için Cooliris eklentisi 9-) Wine (Windows Dosyalarını Çalıştırma) 10-) Remote Desktop 11-) Linux üzerinden Windowsa VPN (PPTP) 12-) Kablosuz Network Araçları (aircrack-ng) 13-) Kablosuz Network Araçları (macchanger) 14-) Dns Adresi değiştirme 15-) Windows Mobile Tabanlı Telefonları(USB Modem olarak Kullanma) 1-) Root Şifresi Belirleme;(root = Administrator) En yetkili kullanıcı Ilk adım olarak alt + F2 basılır ve run in terminal tıklanarak sudo passwd root yazılır Ubuntuyu kurarken bir kullanıcı şifresi belirlemiştiniz buraya önce kendi şifrenizi giriyorsunuz sonra root için bir şifre giriyorsunuz ileride yapılacak işlemler için root şifresi lazım olacak 2-) Compiz (Efektler) Önce bir terminal ekranı açılır Applications + Accessor

Her ne kadar kurumsal yazılımlar açısından Redhat Linux tabanlı dağıtımlar ideal olsa da ben notebookumda Ubuntu kullanıyorum. Test ortamı oluşturmak için Oracle veritabanı kurmam gerektiğinde, Ubuntu üzerine Oracle kurmak yerine (ki resmi olarak desteklenmese de kurulabilir) virtualbox ile oluşturduğum sanal makinaya Oracle Enterprise Linux yükleyip, Oracle veritabanını bu sanal makinada kuruyorum. Böylece production sistemlere benzer bir ortamda çalışma imkanım oluyor. Buna karşın özellikle APEX ile uğraşırken, rahatlıkla erişebileceğim ve az kaynak kullanacak bir geliştirme platformuna ihtiyacı duyduğumdan Ubuntu’ya Oracle XE (Express Edition) kurup üzerine APEX kurmayı terchih ediyorum. Bilmeyenler için açıklamak da fayda var: Oracle XE, standart sürüm özelliklerine sahip ama 1 CPU, 1G RAM ve 4G storage sınırlaması olan ücretsiz veritabanı sürümüdür. Oracle XE, APEX ile uygulama geliştirmek için kolay kurulan ve yönetilebilen bir platform sağlıyor. Oracle XE’nin güzel yanlarından b

En sonunda Ubuntu 10.10′u kurdum. Daha kurulurken Ubuntu beni etkilemeyi başardı. Kurulum yapacağım deyip, disk partitionlarını ayarladıktan sonra dosya kopyalama işlemi arka planda başlıyor. Dosyalar kopylanırken, siz saat dilimi, kullanıcı bilgileri gibi detayları giriyorsunuz. Geleneksel kurulum araçlarında bu bilgiler girilmeden kurulum başlamaz veya kurulum sonrasında bunları girmeniz istenirdi. Bu basit ama müthiş fikir, multitasking bir kurulum keyfi yaşamanızı ve Ubuntu’daki ekibin zekasına hayran kalmanızı sağlıyor. Bunun daha önce neden düşünülmediğini veya uygulanmadığını bilmiyorum ama bu işlem sayesinde kazandığınız 1-2 dakika insana büyük keyif veriyor. Ubuntu’nun yeni sürümü bir süredir Windows 7 kullandığım için mi bilmiyorum ama bana gerçekten çok hızlı geldi. Hızlı açılıyor, hızlı login oluyorsunuz, hızlı kapanıyor. Performanstan inanılmaz derecede memnun kaldım. Daha bir aylık bir sürüm olmasına rağmen kurulumun ardından 100MB’lik güncelleme indirmek zorunda kalmam b

Bu özet kullanılabilir değil. Yayını görüntülemek için lütfen burayı tıklayın.

ASP.Net uygulamalarımızda en çok kullandığımız yöntemlerden biri, connectionString’i web.config dosyası içerisinde tanımlamak. Bu sayede tekrardan derlemeye gerek kalmadan uygulamamızın veri tabanı sunucusunu değiştirme şansına sahip olmaktayız. Aynı zamanda tek yerden yapılan güncelleme kod içerisinde connectionstring arama derdinden bizi kurtarmakta. Bu özellik gerçekten güzel gibi ama bazen bu bağlantının meraklı gözlerden saklanması gerekebilir. Bunun için web.config içerisindeki bazı alanların şifrelenebilmesi mümkündür. Önce şifreleyebileceğimiz alanlara bakalım : *connectionstrings *processmodel *runtime *mscorlib *startup *system.runtime.remoting *configprotecteddata *satelliteassemblies *cryptographysettings *cryptonamemapping *cryptoclasses Şifreleme 2 ayrı yöntem ile yapılabilir. 1. Yöntem İlk yöntemimiz aspnet_regiis.exe programını kullanmak. Bu yöntemde web.config dosyasını şifreleyeceğiniz sunucuya bağlı olmanız veya kendi test makinanızda çalışıyor olmanız lazım. Çünkü b

g729 codeci aslında kanal başına 10$ gibi bir ücretten satılmasına rağmen, gerçek g729 standardına yaklaşamamakla birlikte, ücretsiz kullanıma açık olan bir codec var. Öncelikle; http://asterisk.hosting.lv/ sitesine gidiyoruz ve Asterisk versiyonumuza ve İşlemci mimarimize göre bir codec download ediyoruz. Bu codeci /usr/lib/asterisk/modules altına kopyalıyoruz. /etc/sip.conf içerisinde allow=ulaw olan satırın üstüne allow=g729 yazıyoruz ve Asterisk i reload ediyoruz. Hayırlı olsun.

Büyük umutlarla şirketinize transfer ettiğiniz yazılım ekibinizin tam performans çalışmasını sağlamak için aşağıdaki gibi davranın: 1 – Yazılımcılarınızı 9-6 çalıştırın: Kaliteli yazılımcıların haftada 20-25 saatte çıkartabildikleri kaliteli işleri umursamayın. Sonuçta şirkette haftada 50-60 saat çalışan beceriksizler onların iki katı kadar çok ve beşte biri kadar kaliteli iş çıkartabilir. Hem nasıl olsa fazla mesai ödemiyorsunuz ve yazılımcılar sizin köleniz. Ayrıca kaliteli yazılımcılar 20 saatte işlerini bitirebilir ve kalan zamanlarında kötü dizayn edilmiş sistemlerinizi geliştirmek için çalışır görünürler ve antik çağlardan ezberinizde kalan çalışma sistemleri değiştirmek gibi size korkunç telkinlerde bulunurlar. Halbuki diğer beceriksizleri olayları olduğu gibi kanıksadıklarından haftalık 60 saatlerini daha verimli geçirebilirler. 2 – Yazılımcılarınıza en az 5 yıllık sistemler verin: Kim demiş yazılımcılar en az 2 adet geniş ekran monitöre ihtiyaç duyar diye? Boşversenize, zaten